Yolculuk sırasında, ki muhtemelen de bir daha hayatı boyunca hiç bir zaman konuşmayacağı teyzeye "iyi yolculuklar" derken çıkardığı o saçma ses tonunu telafi etmek için muavinin "su ister misiniz" sorusunu beklemeden "hayır teşekkürler, ben almiyim" diye cevaplayarak, aslında biraz önce çıkardığı gibi bi sesinin olmadığını teyzeye ispatlamaya çalışan insan modeliyim ben.
Ama aynı zamanda, yine o yolculuk sırasında, normal koşullar altında kesseler uyumayacak kadar dirençli olan bünyesi ne hoş bir şekilde uykuya yenik düşmüş olan, uykusunun taa en derin yerindeyken o teyze tarafından dürtülüp (bu sırada teyzenin elinde bi paket tatlı, bi paket de tuzlu bisküvi bulunmaktadır) "hadi yavrum al bu bisküvileri yersin" diye uyandırılan, uyku sersemliğiyle "yok yok, benim ihtiyacım yok" diye saçma bi açıklama yapan, buna rağmen ısrarlara ve dürtmelere devam eden teyze karşısında pes ederek iki paket bisküviyi de kucagına koyup kafasını devirerek hiçbişey olmamış gibi uyumaya devam eden bi insanım.
Sonrasında rahatsız koltukta uyumaya çalışmaktan yorulup koltugumu dik, masamı kapalı konuma getirmiş, kulaklığımın kablosunu sarıp muavine teslim etmek üzere ön koltuğun filesine yerleştirmiş son derece kurallı bir yolcu olarak camdan dışarıyı seyrederken, yine aynı teyze tarafından dürtülüp, ki bu teyzenin facebookta herkese "poke" yapan sapıklardan biri olma ihtimali oldukça yüksek bence, "yavrum bak otobüse bindiğinden beri ağzına lokma koymadın, bak kaç saat oldu, bişeyler atıştır bari, tansiyonun düşçek. Zaten bi lokmacıksın.." gibi annemden de öteye geçmiş, nerdeyse muavine biberon verip benim için süt ısıttırcak noktaya gelmiş bi takım duygusal bağ kurma çalışmalarına maruz kalınca ani bir hareketle "höyyyyt yani teyze, bi orda dur allasen, ne bi lokması, ne bisküvisi, hangi biberon!?!???" diyen bir yüz ifadesine büründüm. O anladı. Sonra sustu.
Sonra bi baktım ilginç el kol hareketleri yapmaya başladı. Öne doğru eğilmeler filan. Bu kez de ben panikledim acaba tansiyonu mu düşüyo teyzenin diye. Kolundan filan tuttum. Meğer namaz kılıyomuş. İşte o an babannemi gördüm. Bi kalpli baloncuklar, bi sevgi kabarcıkları belirdi kafamın üstünde. Çocukluğuma ışınlandım anında.
Eğilip kalkamadığı için oturdugu yerden namaz kılan babannemin etrafında salak salak oyun oynamalarımız, önünden geçersek çarpılırız diye önüne geçmemeye özen göstererek ama bi yandan da babannemin dikkatini dağıtmaya çalışırcasına bi haşaratlıklar, bi serserilikler. Amacımız da neyse.
Sonra bi baktım gelmişiz. Zaten teyzenin bana "kaç saattir ağzına lokma koymadın" dediği zaman dilimi de ortalama olarak 3 saate tekabül ediyodu..
Ben mi garibim, bütün gariplikler mi beni bulur, yoksa size anlatmak için malzemem olsun diye evrenin bana yolladığı bi takım saçmalıklar silsilesi midir nedir bu, anlamadım.
Hani siz hep bana soruyosunuz ya "böyle ilginç, komik, ama hepimizin başına gelen şeyler nerden geliyo aklına?" diye, işte tam olarak böyle oluyo :)
Elbise: Park Bravo
Ayakkabı: Zara
Çanta: Kızkardeş hediyesi