2016/02/14

Hayat paylaşınca mı güzel?


Bugün çok garip bişey oldu. Aslında çok başka bişeyden, çocuklara nasıl örnek olduğumuzdan ve farkında olmadan kendimizin minik bir versiyonunu yetiştirdiğimizden bahsedecektim. Ama çok daha garip bişey oldu, onu anlatmam lazım önce.


Hastalıktan ağzım burnum kaymış olsa da, geleneksel hafta sonu aktivitemizi gerçekleştirmek üzere Ela ile parkta görevimi icra ediyodum. Babam aradı. Burası garip değil tabi, babam hep arar zaten. Ama pazar günü gündüz vakti aramaz. Hadi diyelim bugün sevgililer günü, üstüne bide annemle babamın evlilik yıldönümü ve hatta annemin doğumgünü, o sebeple aradı (Ohaa diimi:) Çünkü babam akıllıdır da, pazar günü aramasının dışında bi taşla üç kuş vurmak gibi özellikleri de var yani :P ) ki zaten bu durumda da benim onları aramam gerekirdi.

En borozan sesimle "efendim babuş" dedim.

"Vaktin varsa sana bişey anlatcam" dedi.

"Ağzım burnum tıkalı ve resmen bi tarafımdan nefes alıyorum ama kulaklarım açık seni dinliyorum babuş" dedim (Allahım benim bu diyalogları harfi harfine tüm detayıyla anlatma huyum nolcak acaba?!?).

"Benim için hayatın birinci anlamı Ela, ikinci anlamı ise yemek yemekmiş. Ağzım burnum tıkalı ve resmen sabahtan beri yediğim hiçbişeyin tadını alamıyorum! Ha nutella yemişim ha pırasa, öyle bi hissizlik! Ve bu yüzdendir ki aşırı mutsuzum, huzursuzum, o kadar yemek yemiş olmama rağmen hala açım! Çünkü benim için önemli olan doymak değil, doyarken yediğinden keyif almakmış. Tüm hayatım bunun üstüne kuruluymuş meğerse... Neyseki kucağımdaki un çuvalının kokusu ezberimde de, enseden içime çekerken o kokuyu bişekilde hissedebiliyom" diye direk konuya girdi.

Ne garip bi adammış, ne saçma şeyler söylemiş diyosun dimi ahahahhh:) Beni instagramdan takip eden bir arkadaşım, benim hiç internet kullanmayan babama sen telefonundan benim profili aç, bak senin kızın böyle şeyler yazıyo internetlere diye göster. Babam da sen oku, yadırga, komik bul, geçmiş olsun dileklerini de iletmek üzere beni ara:) Sonra da benim instagramdaki fotoğrafımın altına yazdığım metni bana oku!

İşte garip dediğim kısım tam olarak burda başlıyo. Çünkü hepimizin farkında olduğu, muhtemelen babam gibi yadırgadığı, ama ısrarla da yapmaya devam ettiği bi eylemi yüzüme tokat gibi vurdu o hiç internet kullanmayan adam. Zaten kullansa, o zehir gibi çalışan ve aşırı esprili kafasıyla eminim bir fenomen olurdu kendisi:)

"Geçmiş olsun da, ben bişeyi anlamadım (aslında amacı bana sağlık dilemek değilmiş burda onu anlıyoruz). Senin ağzının burnunun tıkalı olduğu ve her şeyi pırasa gibi tatsız hissettiğinden millete ne ki? Noluyo yani insanlara bunu söyleyince? İnternet artık bu amaçla mı kullanılıyo?" dedi. Böyle yazınca azarlanmış gibi görünüyorum ama babam bunu bildiğin bilgi alma amaçlı sordu. Sanki ben ona makul bi cevap verirsem hemen kendine bi hesap açıp instagram kullanmaya başlıycakmış gibi bi öğrenme güdüsüyle sordu yani.

Ela sebebiyle, eskiden pazar günleri beyin kullanmadan yaptığım magazin programı izleme aktivitelerimi çoktan bi kenara bıraktığım ve beynimi sürekli sıcak tuttuğum için, tak tak yapıştırdım cevabı:

"Ay ne biliyim baba yaaa, zaman içinde kullana kullana bu hale gelmiş" (beyin daha devreye girememiş belli ki). "Burda biz insanlarla her şey hakkında konuşuyoruz. Hastalık, sağlık, eğlence, film, tatil, yemek aklına ne gelirse. Sen bişey yazıyosun, insanlar da o yazıda kendilerinden bişeyler bulursa seninle muhabbete katılıyo. Sonra da çok tatlı insanlarla tanışıyosun, kaynaşıyosun. Yüzlerce arkadaşın oluyo görmesen de hayatına dahil olduğun. Telefonla aramaya kalksan bi günde konuşamayacağın kadar insanla o paylaştığın fotoğraf üstünden iletişim kuruyosun. Yani instagram uzakları yakın ediyo baba, sen de gelsene" diye bağladım. Çünkü daha fazla sıvayamadım yeterince boka sarmış sanal hayatımızı.

Babam konuşmayı çok sever, tanıdık geldi mi? :P O yüzden de onun cevabı belliydi, fotoğrafla iletişim kurmak yerine tabiki de ezberden numarasını arayarak arkadaşlarıyla konuşmayı tercih ediyodu. Bide o kuşağın öyle bi özelliği var, telefon rehberine kaydederken o numarayı ezberlemek ve rehberi telefonda sadece sembolik olarak tutmak, biri aranacaksa direk ezberden aramak. Mesela numarayı tam hatırlayamamışsa da yapılan ilk şey, rehberden o kişinin numarasını bulmak yerine "yaaa bizim Ahmet'in numarası 86'yla mı bitiyodu 87'le mi?" diye önce bi eşine sormak. Ki bizim ailede herkesin hafızası ve dolayısıyla ezberi çok iyidir. Annem hemen yetişir ordan "canım 86'yla bitiyo ya!" (nasıl hatırlayamazsın! sen de bi garip adamsın baba. pazar günü gün ortasında beni aradığın yetmiyomuş gibi, bide üstüne Ahmet amcanın numarasının son hanesini hatırlamıyosun!)

Ve tabiki yine başka yerlere sapan konuyu toparlamaya çalışacak olursak; diyorum ki, ne çok seviyoruz diimi paylaşmayı? Otu boku, yediğimizi içtiğimizi, gezdiğimizi gördüğümüzü, akan burnumuzu dökülen saçımızı. Bişeyi de kendimize saklamayalım dimi? Ooooh onu da anlatalım, aman şurda da iki konu varmış hiç bahsetmediğimiz, ay bu da eksik kalmasın:) 

Galiba toparlayamıycam. O yüzden topu size atıyorum izninizle:) Ben konuşmayı çok sevdiğim için yazıyorum, paylaşıyorum. İnstagram yokken de biz vardık burda olum, bi şekilde anlatcaklarımızı anlatıyoduk, içimizde patlamıyodu yani:) Şimdi hiç yapmadığım bişey yapıcam hazırsanız:)

Peki siz neden sanal ortam üzerinden bişeyler paylaşmayı seviyo ve tercih ediyosunuz? Hadi dökülsün mü eteklerdeki taşlar:) 

"Ben bilmemkimi çatlatmak için paylaşım yapıyorum. Çünkü beni takip ediyo gizli gizli, biliyorum" gibi heycan yaratcak açıklamalar gelirse tadından yenmez yannız:)

Ve sizi konuyla uzaktan yakından alakası olmayan fotoğraflarımızla başbaşa bırakıyorum şimdi:)








 


İyi günneeeer:)

18 yorum:

  1. çok tatlısınız, maşallah... :)

    YanıtlaSil
  2. Akrabalar yüzünden açıklama kısmında nasıl kasılıyorum nasıl köreldim bir bilsen bu yüzden bloga dökülüyorum :)))) İnstagramda ki fotoğraflarda anı olarak kalıyor bu güzel tarafı birde mesela şöyle tarafı var; sevdiceğim bak antalyaya tam 46 hafta önce gitmişiz,dışarda yemek yiyeli kaaaaaaaaç hafta olmuuuş, çok uzun olmuş, ne zaman sosyalleşcez bizzzz hı ? Gibi şeylerde yapabiliyorum :) paylaşmak güzel şey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ahahaaha bu da bi bakış açısı tabi :P

      Sil
  3. Çok samimi ve içten bir yazı olmuş. Geçmiş olsun bu arada:)) Ha pırasa, ha çikolata olayına yüzde yüz katılıyorum. İnsanın yediğinin kokusunu alamamasi kötü. Karnin doyuyor ama ruhun doymuyor. Neyse ben de sözde yorum yapacaktim. Bildigin yazi oldu saygilar:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuza teşekkürler. Daha uzun yazın bence, hiç sıkıntı yok benim için. Yazmayı sevdiğim kadar yorumları okumayı da çok severim ben ^.^

      Sil
  4. Ya ben bu arada konuyla alakası olmayan fotoğraflarına bayılıyorum. Ki önceden de kombin koyup alakasız konular yazıyordun ya hep yaz ya nolur yaz... Özledim... En okumayı sevdiğim blog olarak aaaa minikkuş bişey yazmış diye koştum geldim. Ela'yi yaz, alakasız yaz ama fotoğraflar hep olsun. Ee ben de hep paylaşmayı sevdiğim için kullanıyorum sosyal medyayı bu arada. Instagram yokkenn facebookda, O da yokken haftada bir tab ettirdiğim fotoğrafları insanlara gostererek paylaşıyordum zaten...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaaa canım benim, emektar okuyucum Alevim <3 sen böyle söylersin de ben yazmam mı :) Haftasonu en acilinden fotograf çekimi yapıp bi alakasız post yazıyorum o halde :))))

      Sil
  5. Ya nasıl anlatsam nerden başlasam bilemediğim bi andayım şuan, önce bence işin en güzelinden sizden başlayayım :) Yani şu hallerinizin güzelliği ne olacak, bilmiyorum. Bu bordo kazaklı çekimin her bir karesine ayrı aşık oldum inan bana, böyle çerçevelik baskısını almalık işte öyle her an durup bakmalık olmuşlar, bayıldım ötesi bayıldım..
    Pekiii gelelim ikinci mevzuya
    Niçin yazdığıma,
    Çok klasik olacak, ama öyle böyle değil, fakat şu dünyada mutlu olduğum ne varsa onu yapmaya çabalıyorum, blog da bunlardan biri, yani bir dilim pastayı yemek gibi, burada birşeyler yazmak
    ben kendime yazıyorum gibi bir yalanım yok, aksine, birşeyler yazayım ve benim yazdıklarımdan birileri kendine birşey alsın, fayda sağlasın diyorum mesela.
    EN basiti ipeğin doğum gününde ıncıcığı cıncığına kadar herşeyi yazıyorum ki, arayan varsa hemen ulaşsın, bulsun kullansın.
    Allahım çok paylaşımcıyım
    Özeti mutlu olmak galiba :)
    Seviyorum ve öpüyorum sizi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeynom, güzel kalpli güzel yüzlü arkadaşım benim <3 Ben de senin paylaştığın her fotograf için bu söylediklerini hissediyorum biliyosun diimi? ^.^
      Kesinlikle haklısın, hepsinin özüne kendimizi mutlu etmek yatıyo bence! Ben de bayılıyorum anlatmaya, her şeyi paylaşmaya, özellikle memnun olduğum bişeyse ısrarla tavsiye etmeye:)) Deli miyiz neyiz kız :D

      Sil
  6. Mis gibi post olmuş kokusu içime işledi yeminle. Hastayım ama burnum tıkalı değil neyseki :) çok datlusunuz bea.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kıyamam yaaaa, burda hastayım diye yazmışsın, şimdi de sarı çiçeğim hastaymış:( iyileşin de agzınızı yiyim bi! <3

      Sil
  7. Sizin konuyla alakasız anne kız kombinlerinize bayılıyorum. O kadar doğal yazıyorsun ki sanki karşıma geçmiş anlatıyosun. Bir konudan bahsedicekken diğer konuya atlayıveriyorsun falan.
    Sen iyiki yazıyorsun instagramda paylaşıyorsun. Ben senden çok şey öğreniyorum ve ilham alıyorum. Babana bunu söyleyebilirsin mesela. Bak takipçilerimin beni takip etme sebepleri diye bir liste koyabilirsin önüne. Seninle gurur duyacaktır eminim.
    Benim instagramda fotoğraf paylaşma sebebim tamamen kendim için. Mesela geçmişe dönüp kızımın gelişimini izlemek için. Çekip çekip harddisklerimize attığımız fotoğraflara ne kadar dönüp bakıyoruz Allah aşkına. Mesela yakın bir zamanda babamı kaybettim ve sırf her instagramı açtığımda yüzünü göriyim unutmayayım diye bir fotoğrafını paylaştım. Ya da arkadaşlarla konusu geldiğinde açıp bir fotoğrafı yeniden gündeme getirmek için falan filan işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. haahaha çok tatlısın yaaaa:)))
      Başın sagolsun bu arada:( Allah rahmet eylesin ve size de sabır versin... Ne kadar güzel bir amaç ugruna kullanıyosun ^.^

      Sil
  8. hastalık, nutella, babaların internet kullanımı ve fotoğraf paylaşımına klasik bakış açıları falan tüm hepsini çok empatik okurken o elanın capcanlı dupduru fotolarını görünce yazıdan koptum valla :) masallah kuzuya :) bizim minikle sanırım aralarında 1 gün var, defnede 15 ocak doğumlu, haller tavırlar nası benziyo :)

    YanıtlaSil
  9. benim aslında çok isteyip bi türlü başlayamadığım şeydi yazmak, az biraz geç oldu ama olsun :) defneye büyüdüğünde doğum günü hediyesi olarak vermek istediğim bir anı birikimi burası.. ona dair yaşanmışlıkları sadece bir defterde kendi ile paylaşmayı istemediğim ortak duyguları hissedebileceğimiz başka dostlar edinmek ve birbirimize birşeyler anlatabilmek için buluşulan yer olması fikri ile yazıyorum yada instagramda paylaşıyorum, beklerim 1defnemasali.blogspot.com

    YanıtlaSil

bütün yorumlar başımın tacıdır, severim ben onları ^.^